Türkiye’nin savunma sanayisindeki en önemli projelerinden biri olan Altay Ana Muharebe Tankı (AMT), yerli ve milli imkanlarla geliştirilen modern bir savaş tankıdır. Hem teknolojik altyapısı hem de savaş sahasında sağlayacağı avantajlarla dikkat çeken Altay, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin zırhlı birliklerine yeni bir soluk getirmektedir. Altay, yalnızca çelikten bir savaş aracı değil; mühendislik, sabır, diplomasi ve yerli üretim iradesinin bir bileşimidir. Onun hikâyesi, modern savaş teknolojisine uzanan uzun bir yürüyüştür.

Zorlu Bir Başlangıcın Ardından
Altay tankının temelleri 2007 yılında atıldı. Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (o zamanki adıyla Savunma Sanayi Müsteşarlığı) açtığı proje kapsamında, tankın ilk tasarımı ve prototip üretimi görevi Otokar’a verildi. Güney Kore’den teknoloji transferi alındı; bu da, tankın ilk etapta yabancı bileşenlere dayalı olarak geliştirilmesini sağladı. İlk prototip 2011 yılında tanıtıldı. Fakat işin zorlu kısmı buradan sonra başladı: Prototip üretmek bir şeydi, bunu yerli ve sürdürülebilir hale getirmek ise çok başka bir şeydi.
2018 yılında seri üretim için görev BMC Savunma’ya devredildi. Bu aşamada tankın yerlileştirilmesi, özellikle de motor ve transmisyon sistemlerinin millileştirilmesi öncelikli hedef haline geldi. Ancak burada en büyük sıkıntılardan biri yaşandı: MOTOR.

Motor Krizi ve Yerli Alternatif Arayışı
Altay tankının ilk prototiplerinde, Alman menşeli MTU 883 dizel motoru ve RENK transmisyon sistemi kullanıldı. Bu sistemler, yüksek performanslı ve güvenilir güç grubu olarak kabul edilse de, Almanya’nın Türkiye’ye uyguladığı ihracat kısıtlamaları ve siyasi nedenli ambargolar nedeniyle seri üretim aşamasında kullanılamadı.
Bu gelişmeler üzerine alternatif motor ve transmisyon sistemleri arayışına girildi. Geçici çözüm olarak, Güney Kore üretimi Doosan Infracore DV27K motoru ve S&T Dynamics transmisyonu, Altay’ın seri üretim öncesi modellerinde kullanıldı. Altay tankının ilk seri üretiminde (T1 konfigürasyonu), Güney Kore menşeli güç grubu (motor + transmisyon) kullanılacak. Bu motor, Hyundai Doosan (şimdiki HD Hyundai Infracore) tarafından geliştirilen DV27K, transmisyon ise SNT Dynamics’in EST15K modelidir. Ancak bu da kalıcı bir çözüm değildi; Türkiye’nin stratejik hedefi, tamamen yerli bir güç grubuna sahip olmaktı.

Bu bağlamda, BMC Power tarafından geliştirilen BATU adlı yerli motor projesi başlatıldı. 1.500 beygir gücündeki BATU motorunun tank entegrasyonu için kapsamlı testler ve geliştirme süreci yürütüldü. Bu süreç zaman alırken, ilk etapta sınırlı sayıda Altay tankının Kore menşeli güç grubu ile üretileceği; ilerleyen dönemde ise BATU motorunun kullanılacağı sürümlerin seri üretime geçeceği açıklandı.
İlk seri üretimde T1 konfigürasyonunda toplam 85 adet (2025 yılında 3 adet, 2026’da 11 adet, 2027’de 41, 2028’de 30 adet) tank üretilmesi planlanıyor. Bu ürünlerin ilk kısmı, yani ilk 40 adet, Güney Kore güç grubuyla donatılacak. Sonraki 45 adetin BATU motorlu olması bekleniyor. Toplam 250 tank hedefinde, ilk 85 T1 üretim sonrası, yerli motorlu üretim, T2 konfigürasyonunda başlayacak; bu kısımda da 165 adet tank üretilecek ve bunlar büyük ihtimalle BATU motorlu olması beklenmektedir.

Genel Bilgiler
- Adı: Altay
- Sınıfı: Ana muharebe tankı (AMT)
- Geliştirici: Otokar (ilk prototip), BMC Savunma (seri üretim)
- Proje Başlangıç Tarihi: 2007
- İlk Prototip Tanıtımı: 2011
- Üretim Durumu: Seri üretim aşamasında (2023 itibarıyla test teslimatları başlamıştır)
- Kullanıcı: Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)
Teknik Özellikler
- Ağırlık: Yaklaşık 65 ton
- Uzunluk: 10,3 metre (namlu dahil)
- Genişlik: 3,9 metre
- Yükseklik: 3,1 metre
- Mürettebat: 4 kişi (Komutan, sürücü, nişancı, doldurucu)
Motor ve Hareket Kabiliyeti
- Motor: 1.500 beygir gücünde motor (ilk prototip Güney Kore menşeli; seri üretim için yerli BATU motoru planlanmakta)
- Azami Hız: 65 km/s
- Menzil: 450 km
- Süspansiyon Sistemi: Elektronik Kontrollü ISU Süspansiyon Birimleri Otomatik Palet Gergi Ayar Yeteneği
- Zorlu Arazi Performansı: %60 eğim tırmanabilme, 2.2 m hendek geçişi, 1.2 m dik engel aşma, %30 yan eğim

Silah Sistemleri
- Ana Silah: 120 mm 55 kalibre yivli/yivsiz top (NATO standardı)- Etkili menzil: Kimyasal enerjili mühimmat için 2.000 m, kinetik enerjili için 3.000 m.
 
- İkincil Silahlar:- 7.62 mm eş eksenli makineli tüfek
- 12.7 mm komutan makineli tüfeği (UKSS)
 
- Atış Kontrol Sistemi:- Gelişmiş hedef tespit ve takip sistemi
- Lazer mesafe ölçer
- Otomatik Hedef Takibi
- Gece ve gündüz termal görüş sistemi
- Hareket halindeyken isabetli atış yapabilme özelliği
- Elektrikli Top/Kule Takat Sistemi
 

Zırh ve Koruma
- Zırh: Kompozit ve modüler zırh (reaktif zırh entegrasyonu da planlanmaktadır)
- Aktif Koruma Sistemi (AKS):- ASELSAN tarafından geliştirilen AKKOR Aktif Koruma Sistemleriyle 360° tehdit algılama ve imha
 
- NBC Koruma: Nükleer, Biyolojik, Kimyasal koruma sistemi
- Yangın Söndürme: İklimlendirme ve otomatik yangın algılama ve söndürme sistemi
- Şarapnel Koruma: Parçacık Kalkanı (Spall Liner)
- Mayın Koruma: Yüksek Mayın Koruması (İlave Mayın Kiti)
Öne Çıkan Özellikler
- Milli Yazılım ve Elektronik Sistemler: Altay’da yerli üretim elektro-optik sistemler, haberleşme sistemleri ve atış kontrol yazılımları kullanılmaktadır.
- Modüler Yapı: Farklı görevler için varyant geliştirilebilirliği
- Komuta Kontrol Haberleşme: C4I Entegre Sistemi
- İleri Seviye Ergonomi: Mürettebat konforu ve güvenliği için modern iç tasarım
- İHA ve Komuta Entegrasyonu: Gelecekteki versiyonlarda insansız hava araçları ve ağ destekli savaş sistemleriyle entegre edilebilir yapı

Silah ve Mühimmat Gücü
Altay’ın en dikkat çeken yönlerinden biri, kullandığı silah ve ateş gücü. Ana silahı, 120 mm 55 kalibre yivsiz top. Bu silah, NATO standardında mühimmat kullanabiliyor. Bu da tankın, çok çeşitli mühimmat türleriyle (40 adet) görev yapmasını sağlıyor:
- Zırh delici sabot mühimmatı (APFSDS)
- Yüksek patlayıcılı anti-tank mühimmatı (HEAT)
- Çok maksatlı mühimmat (MP-T)
- Güdümlü mühimmat (geliştirme aşamasında.)
Bu ana topa ek olarak, 7.62 mm eş eksenli makineli tüfek ve komutan için 12.7 mm uzaktan komutalı silah sistemi entegre edilmiştir. Bu da tankın hem piyadeye hem de hafif zırhlı hedeflere karşı etkinliğini artırır. 40 mm Bombaatar kullanımı için uygundur.

Ne Zaman TSK Envanterine Girecek?
Altay tankının TSK’ya teslimatı, 2023 yılında iki adet test tankının Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmesiyle başladı. Bu testler, tankın sahada nasıl performans göstereceğini anlamak için kritik öneme sahipti. Bu süreçte hem yerli motorlu hem de Kore motorlu prototipler test edildi.
Asıl seri teslimatların ise 2025 sonu itibarıyla başlaması ve kademeli olarak devam etmesi bekleniyor. Toplamda yaklaşık 250 adet Altay tankının üretilmesi planlandı. İlk seri üretimde T1 konfigürasyonunda toplam 85 adet (2025 yılında 3 adet, 2026’da 11 adet, 2027’de 41 + 30 adet) tank üretilmesi planlanıyor. Bu sayının artırılması ve farklı varyantlarının geliştirilmesi de ilerleyen yıllarda hedefleniyor.

Varyantlar
Altay, farklı konfigürasyonlarla geliştirilmiştir:
- Altay T1: Temel seri üretim varyantı, Güney Kore güç grubu ile.
- Altay T2: Geliştirilmiş varyant, yerli BATU motoru ve ek iyileştirmelerle. 2028’den itibaren üretilecek.
- Altay T3: Planlanan insansız kuleli versiyon.
- Diğer Varyantlar: Şehir muharebesi için AHT (yönlü dozer bıçaklı), köprücü, mayın temizleme ve kurtarma araçları.
Prototip aşamasında MTR (Hareket Test Rig), FTR (Ateş Gücü Test Rig) ve PV (Pilot Araç) modelleri kullanılmıştır.

Türkiye’nin milli savunma sanayiinde uzun süredir beklenen bir dönüm noktası nihayet gerçekleşti: Altay Ana Muharebe Tankı’nın seri üretimi başladı. Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (HAB) kurulan BMC üretim üssünde başlayan seri üretim, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yerli ve milli üretim hedeflerinde önemli bir adım olarak dikkat çekiyor.
Altay Tankı’nın seri üretimi, yalnızca askeri bir başarı değil, aynı zamanda Türkiye’nin 100 yıllık bir hayalini gerçeğe dönüştürmenin sembolüdür. Modern üretim teknolojileri ve yerli endüstriyel robotlarla donatılan tesis, sadece Altay’ı değil, aynı zamanda ALTUĞ 8×8 gibi yeni nesil zırhlı araçları da üretecek. 2025 yılı içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edilmesi planlanan ilk tanklar, aynı zamanda dost ve müttefik ülkelere ihracat potansiyeli taşıyor.
Gelecekte, Altay’ın T3 insansız kule versiyonu gibi yeniliklerle, Türkiye’nin savunma sanayiindeki iddiası daha da yükselecektir.